Yasemin’in üç penceresi

Manken, oyuncu ve sunucu Yasemin Karamisa, sektörde emin adımlarla ilerliyor. 2020 Basın Güzeli seçilen genç manken, mesleğini çok sevdiğini belirterek, tüm zorlukların üstesinden çalışarak geleceğini ifade ediyor

KADIN 10.08.2021 13:50:00 0
Yasemin’in üç penceresi

Yasemin Karamisa, moda dünyasına hızlı bir giriş yaparak sön günlerde adından söz ettiriyor. Her sektör gibi moda dünyası da Pandemi nedeniyle zor günler geçiriyor. Genç manken Yasemin Karamisa, 2020 Best Model Yarışması’nda Basın Güzeli seçildi. Karamisa, manken, oyuncu ve sunucu kimliğiyle bir koltukta iki karpuz değil, belki de 4-5 karpuz taşıyor. Bulgaristan kökenli Yasemin Karamisa ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Bahçelievler Express Gazetesi’ne samimi açıklamalarda bulunan modelist Yasemin Karamisa’nın çarpıcı açıklamaları:

2020 yılında Best Model'de basın güzeli seçildiniz. Kimdir Yasemin Karamisa?

Sanatı en iyi şekilde icra etmeyi seven ve her geçen gün yenilikçi olmaya özen gösteren bir kişiliğe sahibim. İnsanlara yardım eli uzatmayı seviyorum. Hasta çocuklara ve ihtiyaç sahibi insanların yardımına koşuyorum. Disiplinli bir şekilde çalışmayı kendime bir prensip edindim. Mesleğini meslek olarak yapanlardanım. Zirveye merdivenleri tırmanarak çıkma taraftarıyım. Sembolüm; güler yüzdür.

Model olmanın yan ısıra televizyoncu yanınız var, ne söylemek istersiniz?

Modellik hayatıma ilk Avrupa’da başladım. Almanya’da bir Bulgar firmasının marka yüzü olarak bu mesleğe adım attım. 6 yıldır hem Türkiye’de, hem de Avrupa’da işimi icra ediyorum. Podyum; adım attığım ilk günden beri beni tek heyecanlandıran yer olmuştur. Podyumlarda kendimi özgür hissediyorum. İşimi çok seviyorum. Farklı farklı kostümleri giyip taşımak gurur veriyor. Bu mutluluk benim için enfes bir şey diyebilirim. Podyumlar hayatımın dönüm noktası olmuştur. “Best Model Of Turkey 2020 “de (Best Press ) en iyi basın güzeli seçilerek derece almak gurur ayrıca gurur vericiydi.

Sizi araştırırken oyunculuk da yaptığınıza rastladım. 'Kırmızı Kurdele' kısa metrajlı filmde başrol oynadınız. Biraz filmden bahseder misin?

Evet, söz, müzik, senaryo ve yapımcılığı bana ait filmin hikâyesi genç bir kızın dramını anlatıyor. Zoraki evliliklere ve erken yaşta çocukların evlendirilmelerine son verilmesi ve “her kadın kendi istediği kişiyle evlenme hakkına sahiptir’ temasın işledik. Kendi sevdiğiyle değil de ailesinin zoruyla evlendirildiği için yazdığım bir sosyal sorumluluk projesiydi. Kadınların kanayan yarasına parmak basmak için Dünya Kadınlar Günü’ne özel çıkardık filmimizi. Çok da güzel oldu. Bazı festivallere göndereceğimizi söyleyebilirim. Benim yanımda olan herkese teşekkür ederim.

Hayallerine ulaştığına inanıyor musun? Şu anda bulunduğun konum olarak soruyorum.

Hayır. Tabii ki oldum dersen bittiğin gündür. Daha bir şey olamadık. Her geçen gün başarı merdivenlerini teker teker çıkıyorum. Yeni şeyler öğreniyoruz. Öğrenecek ve kat edecek çok yolum var. Her geçen gün yeni yeni başarılara doğru emin adımlarla ilerliyorum. Her sene moda değişiyor.

Kadınlar modayı yakından takip ediyor. Diğer yandan da bu elbiseleri alamayan insanlar var. Bu konuda neler söylersin?

Ben modaya tutkulu bir insan olarak her kadın gibi kıyafet giymek, çıkarmak bana mutluluk veriyor. Hele ki mesleğim olması zaten bununla örtüşüyor. Bazen modayı kendim de oluşturuyorum. Kesip biçiyorum fakat kıyafet alamayan insanlar dediniz ihtiyaç sahiplerine giymediklerimi yeri geldiğinde ulaştırıyorum. Bu da beni mutlu ediyor.

Mankenlik mi, sunuculuk mu, yoksa oyunculuk mu?

Bence hem modellik, hem oyunculuk, hem de sunuculuk birbiriyle bağlantılı olduğundan üç mesleği de seviyorum ve aşkla yapıyorum. Bilirsiniz aşkla koşan yorulmazmış. Televizyonculuk kamera karşısı veya oyunculuk gereği kamera karşısına geçince kendimi buluyorum sanki bana verilen karaktere bürünmek ve onu canlandırmak enfes bir şey diyebilirim bir de bu başarını görüp izlediğinizde kendinizle gurur duyuyorsunuz.. 

Zorluk karşısında pes etmek mi, yoksa sonuna kadar gitmek mi?

Pes etmek bana göre hiç değil. Pes edecek olsam bu mesleği seçmezdim. Elbette her işte sonuna kadar gitmeyi tercih ederim.

TEK SORU TEK CEVAP

Sevgi mi, sevilmek mi?

Sevgi emek ister. Sevilmek güzel bir his. Ne kadar doğru olduğuna bağlı.

Aşk mı, kariyer mi?

Bence ilk sırada iş aşkı gelir ve gelmeye devam ediyor. Sizlere verdiğim ilk röportajımda da aynı sözleri sarf etmiştim. Bir kadın için bence kariyer ilk planda gelmelidir. Sonrasında ciddi anlamda hayatının aşkını buluyorsan o zaman enfes olur. Tabii ki hayırlı bir insan olsun tek istediğim budur.

Evlilik mi, bekârlık mı?

Bekârlık.

Sinema mı, tiyatro mu?

Her İkisi de.

Para mı, saadet mi?

Para ihtiyaçtır mecburen şart hayatı idam ettirebilmek için. Saadet ise mutlu olmayı hak etmek. ‘para ile saadet olmaz’ derler. Fakat para olmadan da saadet olmuyor.

Gülerken ağlamak mı, ağlarken gülmek mi?

Bir oyuncu olarak ikisini de yapıyorum.

Bir çocuğu sevindirmek mi, bir yaşlıyı mutlu etmek mi?

Çocukları da çok severim, yaşlıları da. Küçükle küçük, büyükle büyük olurum. Bu yüzden iki seçenek de doğru tercih olur benim için. Hem çocuğu, hem yaşlıyı mutlu ederim.

Podyumlar mı, film setleri mi?

Podyumlar da, film setleri de zor; fakat ikisi de vazgeçilmez tutku.

Diziler mi, sinema filmleri mi?

Her ikisi de.

Çalışkanlık mı, tembellik mi?

Çalışkanlık tabii ki.

Yetki sende olsa yapacağın ilk 5 icraat?

İşsiz kalanlara iş

Aç kalanlara aş

Evsizlere ev

Yardıma ihtiyacı olanlara yardım

Hak eden herkese destek olurdum

En sevdiğin şehir?

İtalya

En sevdiğin yemek?

Salata

En son okuduğun kitap?

Nilgün Bodur; Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim.

En sevdiğin aktör?

Kıvanç Tatlıtuğ

En sevdiğin tiyatrocu?

Yılmaz Erdoğan

En son seyrettiğin film?

Yılmaz Erdoğan’ın yönettiği, ‘Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü’?

En sevdiğin huyun?

Çalışkan, güler yüzlü, sevecen, yardımsever ve iyi kalpli olmam.

En sevmediğin huyun?

Herkesi kendim gibi iyi niyetli görmek.

En son ne zaman ağladın?

Mutluluktan ağlamıştım.

En unutamadığın anın?

Küçükken evimizde su yılanı beslerdik. O anları ömrüm boyunca unutmam mümkün değil.

En sevdiğin kelime?

Hayatı Sevmek

Nefes Almak

Başarmak

En nefret ettiğin insan tipi?

Söz verip sözünde durmayan umut veren insan tipleri.

Hangi takımı tutuyorsun?

Galatasaray.

Bize vakit ayırdığın için teşekkürler…

Ben de size teşekkür ederim. 

Haber ve fotoğraflar: Murat İNCİ