Dikkat! Hırsız var hem de hırsız Tanrı ve Tanrı'lar var. Malum yaklaşan seçim arifesi dönemindeyiz ve vekil seçilecek. Şu seçilecek, bu seçilecek. Bunların hepsi alevere, dalavere, boş, zararına işler. Çoğu kendi cukkasina. Hakkının olmadığının peşinde. Oysa ki vekalet yalnız Allah'a yakışır. Ayette de buyrulduğu üzere " Hasbünallah ve niğmel vekil" (Al-i İmran / 173) Allah bize yeter, O' ne güzel vekildir" diyoruz. Yani yasama: şeriat yapmak demektir. Bütün bunlar kimin hakkı? Bu konuda ehil kim? Salahiyetli kim? Allah. Sezarın hakkı Sezar'a. İlah'ın hakkı İlah'a, Allah'ın hakkı Allah'a verilmelidir. Bu bile yapılamıyor. Yasama(yasa yapma) şeriat yapma hakkı Allah'ındır, vekil Allah'tır.
Peki; milletvekili ne oluyor? Bu Allah'ın yetkisini çalma işidir, bu en büyük hırsızlıktır. Eğer halk olarak bizler Allah'ın hakkını çaldırırsak; çalan, oradaki yetkiyi gasp eden, ehliyetli olmadığı halde o işe soyunan bizlerin geleceğini hayli haydiye çalar. Onun Allah'ın yetkisini çalan hırsız Tanrı'lar var. Mesele şu şahıs, bu şahıs değil; mesele: sistem meselesidir. Sistem diyor ki; tek yetkili, tek hak sahibi, tek salahiyetli olan Allah'ı bu işe karıştırmayın diyor. Peki; kim diyor bunu? Başta şeytan diyor, bizleri kandırıyor. Sonra onun uşakları ; Doğu, Batı emperyal sistem diyor. Daha sonra onun uşakları, Türkiye'de ki yansımaları, laikçi sistem diyor. Bu sistem yerli malı değil Fransa'dan ithaldir. Başlı başına sistem sakat, sıkıntılıdır. Sistem değiştirilmez ise biri gitmiş öbürü gelmiş hiç farketmez. Şu anda Cumhurbaşkanı bile benim yetkim bana fazla, bu yetkiler Allah'ın yetkisi O'na veriyorum dese ne olur sizce? Haydutlar, çapulcular sayha koparırlar değil mi? O yetkiyi Allah'a değil bana vereceksin derler.
Yani bu iş Allah'ın işi olduğu için bir insanda, tek kişide olursa ağır gelir, güç zehirlenmesi yaşar. Peki; bu güç paylaştırılsın deniyor. Paylaştırılınca hırsız olmaktan çıkılmıyor ki. Sonuçta Allah'ın hakkı çalınıyor. Yani o bir kişiden alınıp daha çok ve çapsız kişilere verilince suçu yok etmez, suç devam eder. Bu iş Allah'ın hakkıdır, Allah'a verilmelidir. Dolayısıyla bir kişiden alıp çok kişiye vererek, öncesinde buna vermiştik şimdide şuna verelim diyerek olmaz. Sistem değişmedikçe kişilerin ve kişi sayısının değişmesinin bir anlamı yoktur. İnsana ağır gelen, Allah için kolay olan ilahi yetki Allah'ın hakkıdır, işin çoğu Allah'ın yetkisindedir. Dolayısıyla suç ortağı olunmasın, işi ehline, Allah'a verme talebinde bulunulsun.. Hırsızlığa ortak olunmasın. Hem dünyamız çarçur olmasın hemde daha da önemlisi ahiretimiz heba olmasın.
Yasa yapmak, vekillik Allah'ın işi. Sezar'in hakkı Sezar'a, Tanrı'nın hakkı Tanrı' ya verilsin. Yunan mitolojisinde Zeus'tan( gök tanrısı) yetki çalan oğlu Hermes; gök Tanrı'sı gökte, yer Tanrı'sı olarak sizi bu işe karıştırmayız diyor. Bu işin her alanda ehillisi , yetkilisi olan Allah karıştırılmadan olur mu? Olmaz tabiki. İlahi yetkiler Allah'a, insani yetkiler insana verilmelidir. Şu anda ilahi yetkiler paylaşılıyor ve bunada seçmenler ortak ediliyor. Yetkiyi ehline, hak sahibine, Allah'a teslim etmeye niyetli kimselere cesaret verilsin. Eğer buna yanaşmayanlar desteklenirse suça ortak olunmuş olunur. Yarın hesap gününde Allah; benim yetkimi çalan, gasp eden kimseler çıksın karşıma dediğinde suç ortağı olarak çıkılmış olunmasın. Bu hukuksuzluk; ahireti bırak (haşa) dünyada ekonomiyi yakar, mali kayıp oluşturur. Önce hak, hukuk olmalıdır. Allah'ın hakkı Allah'a, kulun hakkı kula verilmelidir. Allah'ın hakkı çapsızlara, kaosa, krize parça parça pay edirlirse; yarını değil bugün bile bunun hesabı görülür. Mali açıdan sıkıntıya uğranır, ekonomik olarak ta düze çıkılamaz.
Ben İslami bir partinin nüvesi (çekirdeği) olarak; hırsız var, hırsız Tanrilar, Allah'in yetkisini gasp eden hermesler (hırsız,kurnaz Tanrı), Sezarlar var, bunlara itiraz edelim diyorum. İşi ehline, Allah'a teslim edelim. Hakikatten o kadar çok uzaklaşıldı ki şu anda bunu anlamakta bile güçlük çekiliyor.
Ramazan, Gur'an ayındayız ve Gur'an; tek ilah rejimi, ilahi yetkiler Allah'a, insani yetkiler insana, işi ehline verin diyor. Yani biz bu ilahi yetkiyi bir kişiye fazla geliyor dağıtalım, biraz ona biraz buna verelim denirse olmaz. Bu durum fitneye, kaosa, krize yol açar. Dolayısıyla şu Gur'an ayında Gur'an okuyup prensiplerine teslim olalim. Hırsızlara, arsızlara, yolsuzlara Allah'ın yetkilerini vermeyelim. Bu ilahi hukuk gözetilmez ise mali durumumuz düzelmez. Açlık, açıklık, felaketler hiç bitmez. Bu şekilde ne dünyamız ne de ahiretimiz iflah olmaz. Dünya da daha önemlisi ahirette yüzümüz hiç gülmez. Uyanalım ve Allah'in hakkını Allah'a teslim edelim.
Gur'an ayınız mübarek olsun, Allah'a emanet olun.